• 0 Yorum

Algoloji Nedir?

Algoloji kelime anlamıyla “ağrı bilimi” demektir. Bel ve boyun fıtıklarına bağlı ağrılar, omuz-diz-kalça-bel ve boyun kireçlenmelerine bağlı ağrılar, kanser ağrıları, trigeminal nevraljiler ve diğer baş ağrıları, nöropatik ağrılar (örn. zona, şeker hastalığına bağlı ağrılar), kas-iskelet sistemi kaynaklı ağrılar ve sebebi bilinmeyen ya da tanısı koyulamayan ağrıların tanı ve tedavisi ile ilgilenen yandal uzmanlık branşıdır.

Algoloji Hekimi Kime Denir?

Algoloji; 2011 yılından itibaren T.C Sağlık Bakanlığı tarafından Anesteziyoloji ve Reanimasyon, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ile Nöroloji uzmanlıklarının yandal uzmanlığı olarak kabul edilmiştir. Bu branştaki uzmanlar ÖSYM tarafından düzenlenen yandal uzmanlık sınavını (YDUS) kazanarak yaklaşık 2 yıllık algoloji yandal uzmanlık eğitimi almaya hak kazanırlar. Eğitimi başarıyla tamamlayan hekimler Algoloji (ağrı) yandal uzman doktoru unvanına hak kazanırlar. 

Algolojide Ne Gibi Tedaviler Uygulamaktasınız?

Ağrı, bir hastalığa bağlı ortaya çıkabileceği gibi kronik ağrı başlı başına hastalığın kendisi olabilmektedir. Bu nedenle tedavi etmek için öncelikle hastanın ağrısının sebebini bulmaya çalışırız.

Biz bu hastalıkların sebebini tanımladıktan sonra hastaların yaşına, kilosuna, ek hastalıklarına göre uygun ilaç tedavileri başlarız. Bunun dışında minimal invaziv girişimler dediğimiz bazı ağrı tedavisi işlemlerini uygularız. Enfeksiyondan korunmak amacıyla tüm işlemler, steril ameliyathane koşullarında yapılır. Özel iğne veya kataterler aracılığıyla ultrason veya floroskopi (bir çeşit röntgen cihazı) ile görüntülemeler eşliğinde bu işlemleri gerçekleştiririz. Bazı hastalarda ağrıya sebep olan bölgeye radyofrekans iğnesi dediğimiz bir iğne ve bunun bağlı bulunduğu bir cihaz aracılığıyla radyofrekans akımı uygularız. Bu yöntemle sakıncalı değilse ağrıya sebep olan sinirleri yakar veya bu sinirlerin ağrı iletiminin engellenmesi şeklinde tanımlayabileceğimiz pulse radyofrekans tedavisini uygularız.

Bu girişimsel yöntemler yaklaşık 30-45 dakika sürer, Lokal (bölgesel) anestezi altında ve hasta hafif uyutularak (sedasyon) uygulanır. Bu nedenle hastalar ağrı ya da başka bir rahatsızlık hissetmezler. Hastalar aynı gün taburcu edilip normal yaşamlarına dönmeleri sağlanır.

Ameliyatsız Bel Fıtığı Tedavisi

Toplam Dünya nüfusunda 10 kişinin 9’u hayatında en az bir defa bel ağrısı yaşar ve hekime başvurabilir. Bu ağrıların büyük çoğunluğu uygun ilaç tedavisi ve fizik tedavi ile geçer. Eğer bu ağrılar geçmezse, ameliyat gerektirmiyorsa ya da geçirilen ameliyata rağmen ağrıları dinmemiş ise biz Algoloji hekimleri bu özel girişimsel işlemler için devreye gireriz. Özel kanüllerimiz ile soruna sebep olan fıtığın olduğu bölgeye girip bazı enjeksiyonlar veya radyofrekans tedavileri uygulayabilir ve ağrıda azalma sağlayabiliriz. Bazı durumlarda ise direkt fıtıklaşan diskin içerisine girerek fıtık içerisine lazer veya radyofrekans müdahelelerinden bulunabiliriz. Bu ve benzer uygulamaları boyun fıtığı ve kireçlenmeleri, kanser ağrıları, baş ağrıları, trigeminal nevralji gibi ağrıları için de uygulamak mümkündür.

Algoloji Tedavileri Herkese Uygulanabilir Mi? Hangi Hastalar İçin Tercih Ediliyor?

Öncelikle bu işlemler risksiz değildir ve bu işin eğitimini almış kişiler tarafından uygulanmalıdır. Çünkü bu tedavi yöntemleri basit işlemler değildir. Hangi hastaya hangi işlemin yapılacağı, işlemin nasıl yapılacağı öncesinden belirlenir ve bu işlemleri uygulamak için özel kanüller ve bunların bağlı olduğu özel bir cihaz gerektirir. Ayrıca oluşabilecek herhangi bir komplikasyona karşı tecrübe sahibi olunması gerektiğinden hastaların bu tedavileri uygulayan hekimlerinin Algoloji yandal uzman doktoru olduklarından emin olmaları gerekmektedir. Çünkü doğru hastaya, doğru işlem, doğru teknikle yapılmazsa ciddi sorunlar ile karşılaşılabilir.

 Örneğin bel fıtığı için uygulanan Radyofrekans tedavisi, işlem doğru şekilde yapılmazsa bacakta kalıcı güç kayıplarına neden olabilir. Bizler bu işlemleri yaparken ultrason veya skopi (bir çeşit röntgen cihazı) gibi görüntüleme yöntemlerini  ve özelleşmiş radyofrekans cihazları kullanarak bu tür riskleri en aza indirmeye çalışırız. Bu koşullarda ilaç tedavisine rağmen geçmeyen, ameliyat sonrası devam eden veya ameliyat olmayı gerektirmeyen bel, boyun, omuz, diz, kalça ağrıları gibi ağrılar ile baş ağrısı, kanser ağrısı, zona (halk adıyla gece yanığı) ağrısı, şeker hastalığına bağlı ağrılar, damar tıkanıklığına bağlı ağrılar, fantom ağrısı (bir uzvun kesilmesi sonrası devam eden ağrılar) tedavilerinde bu girişimsel işlemler uygulanabilmektedir.